Ekonomi gözlemcileri, Federal Rezerv'in muhtemelen yaklaşan toplantısında faiz indirimine gideceğini düşünüyor. Bu beklenti, işgücü pazarının yavaşlaması ve hizmet sektörü enflasyonunun beklenenden daha hızlı bir şekilde düşmesinden kaynaklanıyor. Piyasalardaki faiz indirimi ve doların değer kaybı beklentileri, finansal ortamı yavaş yavaş rahatlatıyor; bu da 2026 yılı ekonomisine sürekli destek sağlayabilir.

Son zamanlarda, ABD hükümetinin ekonomik politikası iki ana yön etrafında şekilleniyor gibi görünüyor: gelir artırma ve tasarruf. Tasarruf, birçok uluslararası organizasyondan ve gruptan çıkış yaparak, hatta ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın kapatılmasıyla kendini gösteriyor; gelir artırma ise esas olarak gümrük tarifeleri ayarlamaları ve stablecoin ile ilgili yasalar aracılığıyla gerçekleştiriliyor ve ABD borç yükünü hafifletmeyi amaçlıyor.

Dikkat çekici olan, gümrük tarifelerinin artırılması gibi olumsuz olayların genellikle tüketici ve işletme güveninde bir düşüşe neden olmasıdır; ancak, politika ayarlandığında ve yumuşak veriler dip noktasına ulaştığında, sert veriler kötüleşse bile borsa tekrar yükselmeye başlayabilir. Bu yılki ekonomik durum tam olarak böyle, politika yapıcılar bazı acı verici ama ekonomik döngüyü sona erdirmeyen önlemler aldı.

Diğer dikkat çekici olan ise, yakın zamanda geçen ekonomik teşvik yasasıdır. Bu yasa, kademeli vergi indirimleri ve şirket harcamaları düzenlemeleri ile ekonomiye yeni bir ivme kazandırmayı amaçlamaktadır. Analistler, gümrük gelirlerinin bu yasanın getireceği büyük bütçe açığının çoğunu telafi edeceğini belirtiyor. Diğer bir deyişle, mevcut ekonomik acılar gelecekteki büyümeye zemin hazırlayabilir; vergi indirimlerinin olumlu etkilerinin 2026'nın başında kendini göstermesi bekleniyor.

Bunun yanı sıra, hükümetin sürekli olarak desteklediği deregülasyon önlemleri de ekonomiye olumlu etkiler getirebilir. Piyasa katılımcıları bu politika değişikliklerini dikkatle izliyor ve bunların gelecekteki ekonomik büyümeye destek sağlamasını umuyor.