Spekülatörlerin Hayatta Kalma Kuralları: Hikaye Teknolojiden Üstündür

Bu belirsizliklerle dolu dünyada, hepimiz birer spekülatörüz. Beyinlerimiz, bilinmeyen geleceklere yanıt vermek için çevrenin olasılık haritalarını sürekli olarak inşa ediyor. Eylemlerimiz mutlak gerçeklere dayanmaz, çeşitli olasılıkların tahminleri üzerine kuruludur.

Kayak örneğinde olduğu gibi, en iyi eğim genellikle çığ riski yüksek olan bölgedir. Kayak yapmadan önce, rehber kar durumu, hava gibi faktörleri değerlendirerek çığ riskini belirler. Eğer risk çok yüksekse, kayma işlemini iptal ederiz. Günlük yaşamda, asansörü kullanmak da bir olasılık değerlendirmesidir. Asansörün arızalanma riski olsa da, çoğu insan yine de asansörü tercih eder çünkü merdiven çıkmaktan daha hızlı ve rahattır.

Aslında, her an hayatımızı bir olasılık oyunu oynayarak geçiriyoruz. Bu kötü bir şey değil, aksine insanlığın geleceği mükemmel bir şekilde tahmin edememe özünü yansıtıyor. Eğer geleceği tam olarak tahmin edebilseydik, bu ne kadar korkutucu bir varlık olurdu. Şu belirsizlik dolu yaşamı daha çok seviyorum.

Toplumsal hayvanlar olan insanlar için, belirli davranışların risk algısı, genellikle "kitle bilinci" tarafından oluşturulan anlatılardan kaynaklanır. En etkili hikayeler, genellikle herkesin ortak olarak kabul ettiğilerdir. Bu anlatılar, 40° eğimlerin çığ düşürme olasılığının daha yüksek olduğu, asansörlerin ara sıra kaza yapabileceği gibi nesnel gerçekler üzerine kurulmuştur.

Ancak birey olarak tüm ilgili istatistikleri doğru bir şekilde kavramak zordur. Bu nedenle başkalarının yargısına güvenmek zorundayız. Kayak örneğinde olduğu gibi, deneyimli bir rehberin hangi yamaçların nispeten güvenli olduğunu değerlendirebileceğine inanıyoruz. Onların yargısı, uzun süre biriktirdikleri deneyim ve uzmanlık eğitimine dayanmaktadır. Benzer şekilde, asansörü kullanmayı seçiyoruz çünkü inşaat yönetmeliklerine ve mühendislerin profesyonelliğine, ayrıca toplumun toplu tercihine güveniyoruz.

Bu başkalarının yargısına dayanan düşünce biçimi, kripto para yatırımı için de geçerlidir. Yeni bir proje yenilikçi bir teknoloji kullanarak bir sorunu çözdüğünü iddia ettiğinde, genellikle ekip geçmişi, danışman kadrosu gibi faktörlere dayanarak güvenilirliğini değerlendiririz. Ancak gerçekte, çoğu insan için hikayenin yayılabilirliği, teknolojinin kendisinden çok daha önemlidir.

Yatırımcılar olarak, işimiz en yüksek başarı şansına sahip projeleri tanımlamaktır. Başarı genellikle yaygın olarak yayılan makro ve mikro anlatılara bağlıdır. Bir projenin "asla olmayacak" durumundan "belki olacak" durumuna geçişi, genellikle en büyük yatırım fırsatlarını barındırır.

Mikro anlatım, belirli bir projenin bu trendde neden öne çıktığına odaklanırken, örneğin, bir projenin sektörde tanınmış kişilerden rehberlik alması gibi.

Piyasa boğa koşusuna girdiği için, bazı belirli projelere odaklanmanın tam zamanı. Önümüzdeki birkaç ay içinde, umutlu olduğumuz tokenler ve bunların arkasındaki makro ve mikro anlatılar üzerine yoğunlaşacağım. Bu, merkeziyetsiz borsa, ETH staking türevleri, çapraz zincir çözümleri gibi birçok alandaki projeleri içerebilir.

Şu anda, piyasanın dikkati Bitcoin spot ETF'leri üzerinde yoğunlaşıyor. Küresel fiat para birimlerinin değer kaybı eğilimi de göz önüne alındığında, bu Bitcoin fiyatını yeni zirvelere taşıyabilir. Ethereum ETF'sinin piyasaya sürülmesi de ETH fiyatını destekleyecektir. Zaten BTC ve ETH'ye sahibim, ancak dikkatimi diğer düşük piyasa değerine sahip token'lara yönlendiriyorum; daha yüksek getiri potansiyeli sunan yatırım fırsatları arıyorum.